Milli Gorusun Ekonomi Modeli

Aslinda basligi “Milli Gorusun Emek Deger Modeli” yapacaktim ama boyle kalsin. Zamaninda eksiye yazdigim bazi entryleri ufak tefek rotuslarla buraya koymayi dusunuyorum. Buraya da iki adet birbiriyle alakali eski entrylerimi birakiyorum. Cb’imiz surekli “faizden enflasyon doguyor” diye bahsettigi muhabbet Erbakan’a dayaniyor.

Necmettin Erbakan

Su videoda (http://www.youtube.com/watch?v=GRse8xO8x30) anlatmaya calistigi ekonomik sistem, anladigim kadariyla bildiginiz marx’in (ricardo uzerine) insa ettigi emek deger teorisine dayaniyor. malin degerini arz-talep uzerine degil de, emek deger teorisi uzerine buluyor, marx’in fazla deger ve kapitalin (birikmis emek) kazanci dedigine faiz diyor. deger=emek+kapital+artik deger denkleminde son iki tanesini faiz diye gruplamis yani hoca. bir de vergi eklemis. erbakan hoca marksistti demiyoruz, ama ekonomiyi marksist ekonomik teorinin bakis acisiyla anliyordu diyebiliriz.

kapitalin kazancinin hepsinin amerika’daki siyonistlere falan aktigini anlattigi kisimlarsa hayal urunu. haftada 10 ton altin degerinde net para cikisi nerede var be hoca? kapitalin tum kazancina faiz deyip (gsmh’nin yuzde 30’una falan tekabul eder), tum faizi siyonist lobileri aliyor seklinde dusunuyor. ya kafasi cok karismis, ya da milleti gaza getirmek icin bilerek soyluyor.

ha bir de faizi kaldiracagiz, sadece iscinin maliyetine satis olacak diyor. bu durumda kapitalin maliyeti ne olacak? girisimci dedigin adam ne icin girisimde bulunacak? sosyalist sistemde bunlarin cevabi “kapitalin sahibi devlet olacak, kapital gelirini millete dagitacak, girisimci de devletin kendisi olacak” seklinde. pratikte tarihin gosterdigi uzere sikintili olsa da teorik olarak cevabi var. ama erbakan’in sisteminde girisimci ve kapitalin yeri pek muglak. ki kendisinin girisimcilere bir karsi sosyalistlerde oldugu gibi negatif bir tavir da yok. hareketinin en onemli parcalarindan birisi tuccarlar olup, anadolu sermayesinin orgutlenmesi falan milli gorusle baslamistir.

velhasili kelam, erbakan hoca bayagi arkaik ve carpik bir bakis acisiyla ekonomiyi anlamaya calisiyor. tabii daha detayli bir inceleme lazim.

2013-10-28

Recep Tayip Erdogan

acaip bir ekonomi anlayisi var:

“her zaman söyediğimiz şey yüksek faizin bu noktada tek ensturaman olmadığıdır. enflasyon olayında enflasyon ile faizin ters orantılı değil, doğru olduğuna inanırım. faiz sebebtir, enflasyon neticedir. faizi yükseltirseniz enflasyon da yükselir, düşürürseniz ikisi beraber düşer”

merkez bankasi’nin uzerinde kurdugu baski yuzunden faiz artirimi cok gec geldi. basbakan faizin her daim, sartlar ne olursa olsun dusuk olmasini istiyor. ve bu tutumu modern-ekonomik anlayisina dayanmayan bir kanaatten geliyor. “faiz kotu, kaka, her daim dusuk olmali” seklindeki milli gorus gunlerinden gelen bir kafa bu. faiz burada kapitalin bir fiyati degil, erbakan’in garip ekonomik teorisinde degere eklenen fazladan bir enstruman. erbakan emek deger teorisini alip kendi dunyasina adapte etmisti. bir malin ederi var, o ederin icinde malin maliyeti oluyor. uzerine kapitalist gelip faizi ekliyor. fazlasi icin (bkz: bir ustteki yazi).

iste burada da erdogan’in ayni carpik anlayisa itibar ettigini goruyoruz. malin fiyatina eklenen bir uzanti faiz masrafi. arz-talep analizi yok. bu anlayis marxizmin emek deger teorisine dayaniyor ki, tamamiyla eklemeli bir deger bulusu var ortada. (`socialist calculation debate` bu anlayis hakkinda. fazlasi icin bu konuya bakabilirsiniz). faizi ekledikce fiyat yukseliyor, enflasyon da yukseliyor. olay bu.

modern ekonomik teoriye ne derseniz deyin, bahsi gecen ekonomik analizden fersah fersah otede oldugunu kabul etmeniz gerekir. uc uca tren gibi emek degeri, faiz degeri, artik deger vs ekleyerek bir seyin fiyatini bulamiyorsunuz. degerin nasil belirlendigi konusunu neo-klasik ekonomik analiz bayagi aciklamis durumda. bireylerin ve surulerin davranislarindaki atipiklikler bazi irregularitelere sebep olsa da emek deger konusu buyuk oranda, arkaik dusunurler disinda (ki ne yazik ki turkiye’de hala suruyle varlar) rafa kalkmis vaziyette. basbakanin carpik anlayisi zaten apayri bir duruma isaret ediyor.modern analiz cok buyuk oranda faiz arttiriminin fiyat yukselisine ket vuracagini soyler. kisa vadede durum bu. uzun vadede de faiz enflasyonu degil, enflasyon nominal faizi belirler. ister keynezyen olun, ister monetarist, olay budur.

velhasili kelam, faiz konusunu tamamiyla tersinden, sacma sapan sekilde anlamaya calisan bir basbakan. cok cok cok zarar verdi memlekete merkez bankasina bu kadar baski yapip, hala bankanin tersine davranmasiyla. su anda akli selim bir basbakanin yapmasi gereken akillica bir ekonomik politika belirleyip arkasinda durmak. adam tersine devletin tum kurumlariyla surtusup duruyor

2014-01-29

Yorum bırakın